EMC – Electromagnetic Compatibility – Elektromanyetik Uyumluluk, EMC tanımını yapmadan önce elektromanyetik uyumluluğun nasıl ve neden ortaya çıktığı ile ilgili bilgi vermek istiyorum.

Tüm elektrikli, elektronik ve elektromekanik cihazlar çalıştıkları esnada bulundukları çevreye elektromanyetik enerji çıkarırlar ve bu ortaya çıkan ya da ortamda bulunan elektromanyetik enerji kaynaklı cihaz ya da sistemlerin etkilenmesi Elektromanyetik Girişim (Electromagnetic Interference, EMI) olarak adlandırılır. EMI kaynakları bazen doğal fırtınalar ve güneş radyasyonu gibi çevresel olayları meydana getirebilir; Ancak çoğu kez, EMI kaynağı başka bir elektronik cihaz veya elektrik sistemidir. Elektromanyetik girişim, cihazların havaya yaydığı ışıma ile gerçekleşebileceği gibi cihazın içinden çıkan kablolardan iletkenlik yoluyla da oluşabilir.
“Elektromanyetik Uyumluluk” (Electromagnetic Compatibility, EMC) ise, bir cihaz veya sistemin elektromanyetik ortamda, bir elektromanyetik girişime neden olmadan ve bir elektromanyetik girişimden etkilenmeden çalışmaya devam etmesidir. Daha basit bir anlatımla, cihaz veya sistem çalışıyorken diğer cihaz veya sistemleri etkilememesi ve onların çalışmasından etkilenmemesi olarak tanımlanabilir. Bu konuda bir örnek vermek gerekirse, bir cep telefonunun çalışıyorken yani ses veya veri iletişimini sağlıyorken aynı ortamda bulunan bir uçağın firen sistemini etkilemesi, diğer taraftan bakıldığında ise firen sisteminin cep telefonundan etkilenmesi bir elektromanyetik girişim sorunudur. Farklı bir örnek ise, aynı elektrik şebekesine bağlı bir matkap ile televizyon eş zamanlı çalışırken televizyon ekranında parazitlenme oluşması bir elektromanyetik girişim sorunudur. Örneklerde de görebileceğiniz gibi elektromanyetik girişim sorunları sadece havada yayılan elektromanyetik dalgalar kaynaklı olmamakta, elektrik şebekesi kablolarından da kaynaklanmaktadır. Eğer yukarıdaki örneklerde her iki problemin oluşmaması elektromanyetik uyumu göstermektedir.
Günümüzde EMC, çok daha hassas şekilde üzerinde durulan bir konu haline gelmiştir. Askeri alanlardan uzay teknolojilerine, tıptan endüstriyel uygulamalara veya otomotiv sektörüne kadar her kesim EMC gereklerine uymak durumundadır. EMC sağlamak için ulusal ve uluslar arası birçok sivil ve askeri standart mevcuttur.
Yönetmelik tarafına gelecek olursak, Bu Yönetmelik;
a) Telsiz Ekipmanları Yönetmeliği kapsamında bulunan donanımı,
b) Hava aracı, motor, pervane ve haberleşme cihazları dâhil uçuşta bir hava aracını işletme veya kontrol etmekte kullanılan veya kullanılması amaçlanan her türlü alet, gösterge, ekipman, mekanizma, parça, teçhizat, donanım veya yazılımı ile gövde, motor veya pervanenin bir parçası olan veya hava aracını yerde manevra yaptırmakta kullanılan ekipmanları,
c) Piyasada bulundurulmamak kaydıyla amatör telsizciler tarafından kullanılan telsiz donanımı, (Amatör telsizciler tarafından takılacak bileşenlerin tümü, amatör telsizciler tarafından tadil edilen ve bu amatörler tarafından kullanılmak üzere tadil edilen ticarî donanım, piyasada bulunan donanım olarak kabul edilmez.)
ç) Telsiz ve telekomünikasyon donanımı ve diğer donanımın tasarlanan şekilde çalışmalarını mümkün kılan seviyeyi aşan elektromanyetik emisyon üretme veya buna katkıda bulunma kabiliyeti olmayan donanımı,
d) Normal kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan elektromanyetik bozulma sonucunda kabul edilemez performans kaybı olmaksızın çalışan donanımı,
e) Profesyonellere yönelik, yalnızca araştırma ve geliştirme tesislerinde bu amaçlar doğrultusunda özel olarak üretilmiş değerlendirme kitlerini,
kapsamaz.

- Dağıtıcı: Elektrikli ekipmanı tedarik zincirinde yer alarak piyasada bulunduran, imalatçı ve ithalatçı dışındaki gerçek veya tüzel kişiyi, (Yorumum: Bayiler, Teknoloji Marketleri, Mağazalar Dağıtıcı olarak adlandırılmıştır.)
- İmalatçı: Elektrikli ekipmanı imal ederek, ürünün tasarımını veya imalatını yaptırarak kendi adı veya ticari markası altında pazarlayan gerçek veya tüzel kişiyi,(Yorumum: Ürüne ticari markasını koyarak pazara süren firmalar olarak düşünülebilir)
- İthalatçı: Bir ürünü yurtdışından ithal ederek piyasaya arz eden Türkiye’de yerleşik gerçek veya tüzel kişiyi,(Yorumum: Ürünü Türkiye’ye ithal eden firma olarak düşünebiliriz.)
- Yetkili temsilci: Bir imalatçı tarafından kendi adına belirli görevleri üstlenmek üzere yazılı sözleşme ile yetkilendirilmiş Türkiye’de yerleşik gerçek veya tüzel kişiyi,(Yorumum: Türkiye’de yer alan bir firmaya üretici firmanın yetki vermesi sonucu oluşan durumdur.)
İmalatçılar cihaz donanımlarını en son teknoloji dikkate alarak tasarlamalıdırlar. Donanım, meydana gelen elektromanyetik bozulma seviyesi, radyo ve telekomünikasyon ekipmanlarının ve diğer ekipmanların tasarladığı şekilde çalışamayacağı seviyeyi geçemez. Donanım, amaçlanan kullanımda beklenen elektromanyetik bozulmaya karşı kabul edilemez düzeyde bir kalite kaybı olmadan çalışmasına izin veren bir bağışıklık seviyesine sahip olmalıdır.
Üreticiler Yönetmelikçe istenen teknik dosyayı hazırlamakla yükümlüdür. Teknik Dosya;
- Cihazı genel bir açıklaması,
- Bileşenler, alt bileşen grupları, devreler ve benzerlerinin kavramsal tasarımı ve imalat çizimleri ile şemaları,
- Bu çizimlerin ve şemaların anlaşılması ve cihazın çalıştırılması için gerekli tanımlar ve açıklamalar,
- Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nde yayımlanan ve ürünü ilgilendiren uyumlaştırılmış standartların listesi. Eğer uyumlaştırılmış bir standart bulunmuyorsa bu durumda bu yönetmeliğin temel gerekliliklerinin nasıl karşılandığını gösteren çözümler ve açıklamalar,
- Uyumlaştırılmış ya da uluslararası standartlardan kısmen uygulandığı durumlarda, uygulanan bölümler,
- Tasarım hesaplamalarının sonuçları, gerçekleştirilen incelemeler,
- Test raporları
İmalatçılar, teknik dosyayı ve AB uygunluk beyanını cihazın piyasaya arz edildiği tarihten itibaren 10 yıl süreyle muhafaza eder.
İmalatçılar, cihazın bu Yönetmeliğe uygunluğunun seri üretim boyunca da sürdürülmesini sağlar. Cihazın uygunluğunun beyan edilmesine temel teşkil eden cihaz tasarımında ya da özelliklerindeki değişiklikler ve uyumlaştırılmış standartlar veya diğer teknik şartnamedeki değişiklikleri takip eder ve gereğini yapar.
İmalatçılar, piyasaya arz ettikleri cihazın; tanınmasını sağlayacak bir tip, parti veya seri numarası veya tanımlanmasını sağlayacak başka bir unsur taşıdığında bu bilginin cihazın üzerinde bulunmasını, cihaz boyutunun veya yapısının buna imkan vermediği durumlarda bu bilginin cihazın ambalajında veya cihazla birlikte verilen bir belgede bulunmasını sağlar.
İmalatçılar, isimlerini, tescilli ticari isimlerini ya da tescilli ticari markalarını ve ürün konusunda kendileriyle iletişime geçilebilecek adreslerini cihaz üzerinde ya da bunun mümkün olmadığı durumlarda cihaz ambalajında veya cihazla birlikte verilen bir belgede belirtir. İmalatçıyla iletişime geçilebilecek yalnızca bir adres gösterilir. İletişim bilgilerinin, Türkçe veya nihai kullanıcıların anlayacağı ve Bakanlığın kabul edeceği bir dilde olması gerekir.
İmalatçılar, talimatlar ve güvenlik bilgilerinin Türkçe olarak cihazla birlikte verilmesini sağlar. Bu tür talimatlar ve güvenlik bilgilerinin ve tüm etiketlerin net, anlaşılır ve okunaklı olması gerekir.
Piyasaya arz ettikleri bir cihazın bu Yönetmeliğe uygun olmadığını bildiği veya bilmesinin gerektiği hallerde, imalatçılar, söz konusu cihazı uygun hale getirmek, piyasadan çekmek veya gerektiğinde geri çağırmak için derhal gerekli düzeltici tedbirleri alır. Ayrıca cihazın risk oluşturduğu durumlarda, imalatçılar, özellikle uygunsuzluk ile alınan tüm düzeltici önlemlerle ilgili olarak ayrıntılı bir şekilde ve ivedilikle Bakanlığı bilgilendirir.
İmalatçılar, gerekçeli talep üzerine, cihazın bu Yönetmeliğe uygunluğunu gösteren gerekli tüm bilgi ve belgeleri matbu veya elektronik biçimde Türkçe veya Bakanlığın kabul edeceği bir dilde Bakanlığa sunar. İmalatçılar, piyasaya arz ettikleri cihazların taşıdığı risklerin ortadan kaldırılması amacıyla yapılan faaliyetlerde, talebi halinde Bakanlık ile iş birliği yapar.
Ürün Uygunluğu Değerlendirme:
LVD Yönetmeliğinde, Yönetmelikte belirtilen uygunluk değerlendirme prosedürlerinde sadece Modül A – Dahili Üretim Kontrolü seçeneği mevcuttu ve Modül A ile üreticiler herhangi bir üçüncü parti test kuruluşu ile çalışma zorunluluğu istemiyor. Yani, üretici ilgili standartlara göre testlerini kendisi gerçekleştirebilir ve rapor yayımlayabilir. EMC Yönetmeliğinde ise uygunluk değerlendirme için iki seçenek sunulmuştur.
- Modül A – Üretici Beyanı ile
- Modül B + C
Modül B: AT Tip İncelemesi Yalnızca tasarım aşamasını kapsayan bu modül genellikle uygunluk beyanı ile birlikte kullanılır. CE Belgesi şartı aranmayan bu modül çerçevesinde onaylanmış kurum, ürün örneğini ilgili direktif doğrultusunda test eder.
Modül C: Tipe Uygunluk Beyanı Üretim aşamasına yönelik olan bu modül tek başına yeterli değildir ve AT Tip İncelemesi modülünden (Modül B) sonraki bir aşamayı temsil eder. Ürünün ilgili direktif gereklerine uyduğunu kanıtlamak için kullanılan bu modül sonucunda üretici ürününe CE Belgesi iliştirir ve uygunluk beyanında bulunur.
EMC Laboratuvarlarına sahip olmak tüm üreticiler için makul fiyatlarda olmaması nedeniyle birçok üretici akredite test laboratuvarları ile çalışmaktadır. Bu yazımda EMC testlerinin detayına inmeden sadece yönetmelik bazında değerlendirmelerde bulunmaktayım.
Uygunluk Değerlendirme Modülleri ile ilgili ayrıca bir yazı hazırlayacağım.
Peki EMC Yönetmeliğinde üreticiler Modül A yerine neden Modül B + C’ye ihtiyaç duyar ;
- Uyumlaştırılmış standartlar tam olarak kullanılmamaktadır veya mevcut değildir.
- Ünite, AB tarafından tanınmayan EMC standartlarını karşılar, fakat temel gereksinimleri karşılamaktadır.
- Çok fazla ürün çeşidi ve tüm konfigürasyonların test edilmesi pratik olmayabilir.
- Cihaz, gereksinimlere göre test edilemeyecek kadar büyük.
Uyumlaştırılmış Standart
Avrupa Birliği Resmi Gazetesinde yayımlanmış ve güncel durumunu gösteren standart listesine bu linkten ulaşabilirsiniz.
AB Uygunluk Beyanı
EMC gereği imalatçılar AB Uygunluk Beyanı ( DoC – Declaration of Conformity) düzenlemekle yükümlüdür ve AB Uygunluk Beyanında;
- Ürün model ya da ürün tip, parti, ya da seri numarası bilgisi,
- İmalatçı ya da yetkili temsilcisinin adı ve adresi,
- Uygunluk beyanının yalnızca imalatçının sorumluluğu altında düzenlendiğine dair bilgi,
- Ekipmanın izlenebilirliği açısından bir tanımlama, gerekirse yeterli netlikte bir ürün fotoğrafı,
- Ürünün ilgili mevzuata uygun olduğu bilgisi,
- Kullanılan uyumlaştırılmış standart ve standardın versiyonu,
- Uygulanabildiği hallerde sertifikayı düzenleyen onaylanmış kuruluş ile ilgili bilgiler,
- Ek bilgi,
- İmzalayan kişi ve görev bilgisi, tarih, yer bilgileri yer almalıdır.
Türkiye’deki EMC, Avrupa Birliği EMC mevzuatını esas almıştır ve AB EMC Mevzuatına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Ayrıca Avrupa Birliği’nin hazırlamış olduğu EMC Rehberine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
EMC mevzuatı ile ilgili sorularınızı ve görüşlerinizi lütfen bana iletiniz ve yazı serisini tamamladığımda tüm gelen soruları ve görüşleri içeren ayrıca bir yazıda hepsine yer vereceğim. Umarım faydalı bir yazı olmuştur. Yazı serisinde üçüncü yazım Eko-Tasarım ve Enerji Etiketi Çatı Mevzuatları ile ilgili olacak. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, hoşça kalın, sağlıkla kalın…
