Yıllardır aklımda olup ancak çeşitli ve süslü laflarla kendimi ikna ederek ertelediğim blog sayfamın ilk yazısını yazmanın mutluluğunu yaşıyorum. Şimdilik planım haftalık bir makale ve ayda bir podcast çekerek blog aracılığı ile sizlerle paylaşmak olacak. Hayatımın öyle bir zaman dilimindeyim ki, evet ben oldum ile keşfedilecek ne kadar çok şey var arasında bir yerdeyim. Aslında bu beni hayatta tutan iki duygu ve blog aracılığı ile sizlerle düşüncelerimi ve bildiklerimi paylaşırken, bir çok yeni şey de öğreneceğimden şüphem yok.
Kimileri ile ortak ilgi paydasında buluşacağımızı biliyorken, kimileri için bazı konular çok detay, çok sıkıcı gelebilir ancak paylaşacağım bilgiler ve tecrübeler o konuda merak eden insanlara ek bilgiler sağlayacağını düşünüyorum. Ayrıca, çok taze başlayan yönetici geliştirme programı eğitiminde öğrendiklerimi hem pekiştirmek hem de bu yola yeni adım atmış ya da atacak kişilere yardımcı olacağını düşündüğüm için olabildiğince paylaşmaya çalışacağım.
Eski bir radyo dinleyicisi olarak podcast yayınların kıymetini çok iyi biliyorum. Eski zamanlarda takip ettiğiniz radyo yayıncısının program zamanını yakaladınız sizden mutlusu yok ancak yakalayamadığınız zaman içinizdeki hüzün günümüz teknoloji imkanları ile tarihin tozlu raflarında yerini aldı. Podcastler ile artık istediğimiz zaman istediğimiz yerde istediğimiz yayını dinleyebiliyoruz. Radyo ya da podcast yayınlarının en büyük avantajı gözünüz yorulmazken kendinizi yayın içeriğine verdiğinizde hayal dünyanız ve içerik bir araya geliyor ve tam da sizin istediğiniz bir şekilde beyninizde yer ediyor. O nedenle çevremdeki insanlara düzenli takip ettiğim ve arada çıtır çerezlik olarak takip ettiğim podcastleri öneriyorum. Bu içerikler ile ilgili sizleri zaman zaman bilgilendireceğim ve sizlerin önerilerini de mutlaka değerlendireceğim.
Bir önceki paragrafta da belirttiğim üzere bilenler için yıllar önce Radyo D’de Muzo ile Yastık Sohbeti programından hemen önce Şeker Oğlan ( Cüneyt Vural ) programı yer alırdı ve kapanışında “İki orta bir sade, hadi bize müsaade” der ve yayını kapatırdı.
Ayrıca Muzo ve Şeker Oğlan’nın RS FM’de tiyatro, sinema, seyahat alternatifleri, moda, festivaller ve konserler gibi birçok konunun konuşulduğu, Serhat Sarısözen’le Gündem Dışı programının ilk hafta konukları Muzaffer Güsar ve Cüneyt Vural’dı. Bu yayını dinlemek ve geçmiş günlerdeki anılara koşmak isteyenler için programın kayıt linki için tıklayınız.
“İki orta bir sade, hadi bana müsaade”
H. Gürkan Özkırım
