Arayınca bulamazsın belki ama, bulanlar arayanlardır!
Hep dene, hep yenil olsun yine dene yine yenil, daha iyi yenil!
Evet bugün iki felsefi söz üzerinde durmak istiyorum. İlki biraz hakkı hakikati aramayla ilgili olarak söylenmiş bir söz olmasına rağmen, gündelik hayatımız ve iş hayatımız için kıymetli anlamlar içerdiğini düşünüyorum.
İkinci söz ise vazgeçmemeyi ama hep aynı yoldan giderek vazgeçmemeyi değil, tekrar denediğinde yenilebilirsin ama mutlaka daha iyi yenilmelisin diyerek farklı yöntemlerin denenmesi ile ilgili.
Bu iki cümle benim yapmak istediklerime giderken izlemiş olduğum iki yol. Bir konuyu araştırırken ya da öğrenirken olabildiğince farklı kaynaktan beslenmeye çalışan, arayan, sorgulayanlardanım ve bunun meyvesini her daim alanlardanım. Tabi ki her konuda bu denli detaylı araştırmak zaman açısından mümkün gözükmüyor ve burada devreye önceliklendirme giriyor. Şu sıralar zaman planlama adına kendimce büyük adımlar attığımı düşünüyorum. Hem kısa vadeli ( günlük, haftalık) hem de uzun vadeli (aylık ve yıllık) yapmak istediklerimi bir kağıda yazıyorum ve bu hedeflerden bir filtre mekanizmasına göre (ulaşılabilirlik, esneklik, tamamen kendime bağlı hedefler ve belli aralıklarda gözden geçirilebilecek şekilde) önceliklendiriyorum.
Tekrar konumuza dönecek olursak, bu hafta önemli olduğunu düşündüğüm bir toplantım var ve bu toplantıda konuşulacak konu hakkında önce basit bir google araştırması yapıyorum. Konunun temeline sahipsem google da spesifik olarak bu aramayı yapıyorum. Örnek vermek gerekirse, konumuz kimyasalların kaydı olsun ve bu konu hakim olmadığım bir konu ise öncelikle kimyasalların kaydına neden ihtiyaç var ve bunu farklı ülkeler nasıl ele almışlar ve kimyasalların kısıtlamalarına neden ihtiyaç duyulmuş gibi temel sorular üzerinden araştırmamı yapıp daha sonrasında konunun detaylarına giriyorum. Bu bana katılacağım toplantıda hem söz hakkı almamı sağlarken hem de edindiğim bilgileri insanlara aktarmam konusunda yardımcı oluyor. Bir konuyu öğrenmenin ilk adımı merak duygusuna sahip olmak olduğunu düşünenlerdenim ve bu nedenle yazının başlığını “Bulanlar Arayanlardır!!!” olarak belirledim.
Diğer konumuz ise yılmamak, vazgeçmemek. Bu konu yüzsüzlük ile karıştırılabileceğinin ve arada çok ince bir çizginin olduğunun farkındayım. Vazgeçmek hele ki uzun uğraşlar verilmiş, çok emek harcanmış işlerde kimse için kolay olmayacaktır ancak insan için vazgeçmek bir çok konuda kolaya kaçmaktır. Kendi hayatımdan örnek vermek gerekirse “Sunum yapmak” benim için çok kolay bir iş değildi ancak denedim, ayna karşısında denedim, insanlar karşısında denedim ve ilk sunumumdaki heyecan, sunuma girişim ve sunumu bitirişim çok amatördü. Ama vazgeçmedim, ben sunum yapamam demedim ve sürekli olarak her fırsatta sunum yapmaya çalıştım ve şimdilerde çalışmış olduğum şirketi hem devlet kademelerinde hem de sivil toplum kuruluşlarında temsil eden ve gerekli konularda hem devlet yetkililerini hem de iş dünyasını bilgilendiren sunumlar yapıyorum. Evet denedim olmadı, yeniden denedim yine olmadı ama bir önceki olmayışa göre daha iyi bir yerdeydim. Olsun dedim ve yine denedim ve hala denemeye devam ediyorum. Şuanda dünyanın en iyi sunumcusu ben değilim elbette ama kat ettiğim mesafe kendi adıma müthiş olduğunu düşünüyorum.
Bu konulara kaleme almak istedim çünkü çoğu insan bulamamaktan ve bir şeylere erişememekten şikayetçiler. Onlara sadece bu iki söz söylemek ve kendilerince hayata geçirmelerini öneriyorum.
Arayınca bulamazsın belki ama, bulanlar arayanlardır.
Hep dene, hep yenil, olsun, tekrar dene, tekrar yenil, daha iyi yenil.