Avrupa Birliği’nde E-Ticaretin Yükselişi ve Tüketici Güvenliği Sorunları
Avrupa Parlamentosu’nun Temmuz 2025’te yayınladığı rapor, Avrupa Birliği tüketicilerinin %75’inden fazlasının online alışveriş yaptığını ortaya koyuyor. Raporda özellikle Çin’den gelen ürünlerin fiyatlarının uygun olmasına rağmen, AB mevzuatına uyum konusunda sorunlar yaşandığı ve bu durumun tüketicilerin can ve mal güvenliğini tehdit ettiği vurgulanıyor.
Mevzuatlar ve Denetimdeki Eksiklikler
Avrupa Birliği’nde geçerli olan Dijital Servisler Yönetmeliği, Piyasa Gözetim ve Denetim Yönetmeliği ve Tüketicinin Korunması Hakkında Yönetmelikler, tüketicilere güvenli ve adil bir ticaret ortamı sağlamayı amaçlıyor. Ancak, yurt dışından gelen ürünlerin doğrudan tüketiciye ulaşması ve bu ürünlerin tek tek denetlenmesi için yeterli kapasitenin olmaması nedeniyle, aktif denetim mekanizmalarının yetersiz kaldığı belirtiliyor.
Özellikle sosyo-ekonomik seviyesi düşük kesimlerin ve çocukların, güvensiz ürünler satın alarak sağlıklarını ve güvenliklerini riske attıkları ifade ediliyor.
Çarpıcı Veriler ve Artan Riskler
Avrupalı tüketiciler, yılda 19,3 milyar Euro’yu tehlikeli ürünlere harcıyor. 2024’te AB’de satılan 4,6 milyar adet ürün, 150€ altı vergi muafiyetinden yararlanmış ve bu ürünlerin %91’i Çin kaynaklı.
- 2022’de e-ticaret konusu olan ürün sayısı: 1,4 milyar adet
- 2023’te bu rakam: 2,4 milyar adet
- 2024’te ise 4,6 milyar adete ulaşmış durumda.
Bu veriler, 2022-2024 arasında 3 kat, 2022-2023 arasında ise neredeyse 2 kat büyüme olduğunu gösteriyor. Ancak bu hızlı artış, güvenlik, uyum ve rekabet konularında ciddi sorunları da beraberinde getiriyor.
Çin’den gelen ürünlerin birçoğu, AB’nin güvenlik ve çevre standartlarına uymuyor. Bu durum tüketicileri sağlık ve güvenlik riskleriyle karşı karşıya bırakırken, AB’li KOBİ’ler de haksız rekabet nedeniyle pazar kaybı yaşıyor.
Mevzuatların etkin şekilde uygulanmasının önündeki en büyük engel ise, e-ticaret sitelerinde sahte üretici/ithalatçı bilgilerinin yer alması ve izlenebilirliğin sağlanamaması. Bu da yaptırımsızlık sorununu doğuruyor.
Çözüm Önerileri
Rapor, aşağıdaki önlemlerin alınmasını öneriyor:
- Gümrük ve piyasa denetim kapasitelerinin artırılması,
- Yüksek riskli ürünlere öncelik verilmesi,
- ESPR (EcoDesign for Sustainable Product Regulation) kapsamında Dijital Ürün Pasaportu (DPP) uygulamasıyla ürünlerin izlenebilirliğinin sağlanması,
- 150€ vergi muafiyetinin kaldırılması.
Ayrıca, yapay zeka, blockchain ve IoT gibi teknolojilerle otomatik denetim ve risk analizinin yapılması, yasadışı ürünlerin tespiti ve veri entegrasyonunun sağlanması, tüketicilerin daha güvenli ve uzun ömürlü ürünler almasına yardımcı olacaktır.
Tüketici Bilincinin Artırılması
- Sağlık, çevre ve adil rekabet konularında bilinçlendirme kampanyaları düzenlenmeli,
- Güvensiz ürün riskleri hakkında eğitimler verilmeli,
- İkinci el tüketim ve döngüsel ekonomi teşvik edilmeli.
[Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.]
Türkiye’deki Durum ve Alınan Önlemler
Ülkemizde de e-ticaretin hızla yaygınlaşması nedeniyle, Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan “Uzaktan İletişim Araçları Yoluyla Piyasaya Arz Edilen Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği”, tüketicilerin mağduriyetini önlemeyi, haksız rekabeti engellemeyi ve can-mal güvenliğini sağlamayı hedefliyor.
Son Söz: Uyumun Önemi
Yasalara tam uyumun bir maliyeti olsa da, bu maliyet uzun vadede tüketici güvenine ve marka bağlılığına dönüşüyor. Güvenli ve standartlara uygun ürünler sunmak, sürdürülebilir bir ticaret için olmazsa olmazdır.
